29 Eylül 2014 Pazartesi

Sephora’nın Beklenen Kampanyası Başlıyor…

Dünyaca ünlü kozmetik zinciri Sephora, kozmetik severleri mutlu edecek “Eskiyi getir, yeniyi götür” kampanyasına bu yılda devam ediyor. 30 Eylül – 31 Ekim 2014 tarihleri arasında tüm Sephora mağazalarında geçerli olacak “Eskiyi getir, yeniyi götür” kampanyası ile eski makyaj ürününü getirenler, Made in Sephora markalı dilediği makyaj ürününe %30 indirimle sahip olma fırsatını yakalıyor.
Sephora dışında herhangi bir markaya ait eski makyaj ürününü getiren makyaj tutkunları, yepyeni Made in Sephora markalı makyaj ürüne kavuşuyor. Kampanyadan yararlanmak için Sephora sadakat kart sahibi olmak veya alışveriş anında sadakat kart açtırmak yeterli oluyor.



Kampanya katılım koşulları:
·         Kampanya 30 Eylül – 31 Ekim 2014 tarihleri arasında geçerlidir.
·         Bir kişi kampanya süreci boyunca toplam 5 adet Sephora markalı ürün satın alabilir.
·         Sephora markası hariç herhangi bir markaya ait makyaj ürününü getirenler, % 30 indirimle Sephora markalı makyaj ürüne sahip olma şansı yakalıyor.
·         Kampanyadan yararlanmak isteyenlerin Sephora sadakat kart sahibi olması ya da alışveriş esnasında açtırması gerekiyor.
·         Kampanya, başka promosyonlarla birleştirilmiyor.
·         Kampanya sadece Made in Sephora markalı makyaj ürünlerinde ve makyaj fırçalarında geçerlidir.
·         Değişim için getirilen eski ürünün oje ve fırça hariç makyaj ürünü olması ve orijinal boy olması gerekmektedir.
·         Makyaj paleti, kofre ve ojeler kampanya kapsamına girmiyor.
·         Bir ürün karşılığında bir ürün değişimi yapılıyor.
·         Değişim için getirilen eski ürün Sephora marka olmamalıdır. 
*basın bültenidir

YENİ Max Factor Skin Luminizer Fondöten ve Eye Luminizer Aydınlatıcıile sağlıklı ve pırıltılı bir görünüm sizinle!

Tüketicilerin yaşamlarını iyileştirmeye odaklanan P&G markası Max Factor, makyaj dünyasına yön veren yenilikçi ürünleriyle makyaj yapmayı daha keyifli hale getiriyor. Max Factor’ün son yenilikleri Skin Luminizer Fondöten ve Eye Luminizer Aydınlatıcı, kapatıcı ve aydınlatıcı özelliklerinin yanı sıra; zengin içerikleriyle cilt bakımını da ihmal etmiyor.


Araştırmalara göre aydınlatıcı fondötenlerle ilgili, kadınlar cildi tamamen maskelediği veya istenen etkiye nazaran daha donuk durduğu fikri üzerinde hemfikirler. YENİ Max Factor Skin Luminizer Fondöten özel formülü sayesinde cilde hafif bir pırıltı vererek daha hafif hissedilen bir kapatıcılık sunmakla birlikte, beş farklı renk seçeneğiyle cilt tonunu da eşitleyerek kusursuz bir görüntü sağlıyor.
İnci pigmentleri ile ışıltıyı yakalayın!

Max Factor’ün YENİ Skin Luminizer Fondöten ve Eye Luminizer Aydınlatıcı ürünleri, ışığı yansıtan parçacıklar ile yenilikçi bir sarmal formül içererek cilt bakımı faydalarına ek olarak hoş ve ışıltılı bir baz sunuyor. “İnci pigmentleri” anında cilt tonunu aydınlatırken, Skin Luminizer Fondöten’deki elastomerler ışığı geri yansıtarak daha aydınlık ve daha canlı bir görüntü sunuyor.
YENİ Skin Luminizer Fondöten ürün içeriği:
Parlaklık:Benzersiz sarmal formül, hafif pırıltılı görünüm için inci pigmentleri ve ışığı yansıtan parçacık bileşenleri içeriyor. 
Kapatıcılık: Max Factor Skin Luminizer Fondöten, hafif hissedilen bir kapatıcılık sunarak cilt tonunu eşitlerken, kusurları da kapatıyor.Sonuç: Pırıltılı ve ışıltılı bir cilt görünümü…
Cilt Bakımına Faydaları: Max Factor Skin Luminizer Fondöten VitaNiacin kompleksi ile nemlendirme sunarken, B ve E vitaminlerindeki gliserin ile cildin doğal nem dengesini kazanmasını sağlıyor. Fondötendeki elastomerler ise ışığın geri yansıtılabileceği “pencereler” yaratarak daha aydınlık ve daha canlı bir görüntü yaratıyor.

Hassas göz altı bölgesi için özel olarak tasarlanan YENİ Max Factor Eye Luminizer Aydınlatıcı ise genelde koyu halkalara neden olan göz altındaki mor tonların rengini düzelterek aydınlatan hafif, sarı tonlu formülüyle komple ışıltılı bir cilt sunuyor. Fondötenle aynı nemlendirici vitamin kompleksine sahip olan ürün, iki farklı renk seçeneğiyle yorgun gözaltlarını tazelerken; özel bileşenleriyle ince çizgilerin görünümünü de hafifletiyor.
Makyaj Uzmanı Nur Toktay; pırıltılı görünümü kusursuzlaştırmak için aydınlatıcının Skin Luminizer Fondöten’in üzerine uygulanmasını tavsiye ediyor; “Lekeleri ve kızarıklığı kapatmak için parmak uçlarınızla Eye Luminizer Aydınlatıcı ürününü problemli bölgelere sürün ve göz kenarlarınıza doğru dağıtın. Gözaltları için ürünü gözün alt kısmına sürün ve gözün iç köşelerine doğru dağıtın.”


2014 Sonbahar/Kış sezonunun olmazsa olmaz makyaj ürünleri!

New York Fashion Week Victoria Beckham Sonbahar Kış 2014 Defilesi’ndeki özel tanıtım için Max Factor Global Kreatif Tasarım Direktörü Pat McGrath, fondöten ve kapatıcı ikilisini kullanarak modellerde “modern zaman güzelliğinin havalı yorumunu” yansıtmak için tam anlamıyla bugünü ve koleksiyonun sofistike ruhunu barındıran çağdaş ve sade güzelliğini ortaya çıkardı.
“Victoria, mankenlerin neredeyse kendi hallerinde son derece doğal olmasını ve güzelliklerini basit makyaj dokunuşlarıyla güçlendirmek istedi. Bunlar arasında cilde ilave parlaklık vermek ve kirpikleri zarif bir şekilde kaldırmak gibi önemli detaylar yer alıyor. Hepsi de son derece modern ve günü yansıtan doğal güzelliği yaratmak için…”
Max Factor Skin Luminizer Fondöten’de anında daha güzel ve parlak bir cilt görünümü için hafif cilt ışıltıları yer alıyor, dolayısıyla Victoria Beckham defilesi için mükemmel bir seçim.” Pat McGrath, Max Factor Global Kreatif Tasarım Direktörü

Sahne arkasında Pat McGrath makyaj uygulamasına; ultra nemli, su bazlı nemlendiricileri modellerin cildine masajla yedirerek başlıyor. Ardından parmaklarını kullanarak dikkatli bir şekilde fondöteni uyguluyor ve bitiğinde yanaklardaki fazlalığı bir mendil ile alıyor ve böylece modellerin ciltleri yumuşak ve hafif bir ışıltıya kavuşuyor.

Sonuç; “doğal ve ışıltılı, kusursuz, parlayan bir cilt görünümü…”


YENİ Max Factor Skin Luminizer Fondöten’in tavsiye edilen satış fiyatı63,90 TL



YENİ Max Factor Eye Luminizer Aydınlatıcı’nın tavsiye edilen satış fiyatı 63,90 TL

*Basın Bültenidir

27 Eylül 2014 Cumartesi

Organix Lemon Highlights Şampuan

Merhabalar


Bugün sizlere Organix'in Lemon Highlights Şampuanından bahsetmek istiyorum.


Organix Lemon Highlights Şampuan
Organix Lemon Highlights Şampuan

Organix şampuanlar temiz içeriği sayesinde biz kadınların en sevdiği markalardan birisi. Özellikle paraben ve sülfat içermeyen şampuan arayışındasınız bu markanın, sizin için olan bir ürünü mutlaka vardır.


Lemon Highlights şampuanı da, sarışınlar için üretilmiş. Sarı saçların rengini daha belirginleştirmek için ve renk bozukluklarını ortadan kaldırmak için üretilmiş. Sarı saçların en can sıkıcı sorunlarından biri de turuncumsu bir renk almasıdır. Ben bu ürün sayesinde saçlarımda bu renk değişiminin olmadığını düşünüyorum. Kesinlikle tekrar alacağım bir ürün.


Ayrıca bu serinin saç bakım kremi ve saç bakım yağı da bulunmakta. Eczanelerden, online eczanelerden ve bazı kozmetik mağazalarından satın alabilirsiniz.


Bütün sarı saçlılara tavsiyemdir.



26 Eylül 2014 Cuma

Zerafetin Adı Diva Pırlanta

Teknoloji çağında e-satış ile pırlantaya yeni bir soluk getirenlerden Diva Pırlanta, sertifikalı ve yepyeni tasarımlı ürünleriyle dikkat çekmekte. Pırlantada şıklığın yanısıra tasarımlarında zerafeti ön planda tutan marka kendini sürekli yenileyen  kolleksiyonlarını  bu şekilde hazırlamaktadır. 
 
Diva Pırlanta kadınların güzelliklerini ve zerafetlerini birbirinden şık takılarıyla tamamlıyor.
 
www.divapirlanta.com
Fiyonk Pırlanta yüzük 430 TL

Fiyonk Pırlanta küpe 508 TL

*basın bültenidir

24 Eylül 2014 Çarşamba

Atina 3. Gün

Herkese merhabalar


Atina gezimizin 1. ve 2. gününden bahsetmiştim. 3. günü de erkenden kalkıp yollara koyulduk.


Atina'da araç kullanmak istemediğimizi ve şehri yürüyerek keşfetmek istediğimizden bahsetmiştim. Monastraki meydanındaki bir yerden kahvaltı etmek için bir şeyler aldık.


 seçmekte çok zorlandık

 muhteşem ekmekleri




İlk durağımız Hadrian kütüphanesiydi, dün aldığımız biletlerle buraya da girilebiliyordu.


İkinci durağımız Ancient Agoraydı. Burası eski Atina'nın hem ticaret, hem politik hem de sosyalleşme merkeziymiş.


Hemen yanında da müzesi vardı. Çok ilginç ve güzel tarihi eserler vardı. Böyle müzelere gidip, eski insanların kullandığı eşyaları görmek çok ilgimi çektiğinden çok hoşuma gitti.
 Eski insanların kullandığı mangal

 Sol arkada parfüm şişesi, sağ öndekiler de takı seti


Hephaistos Tapınağı'na tırmanıp, Agora gezimizi bitirdik.


Tabiiki yine içeri girilmiyor

Çok sıcak olduğu ve çok yorulduğumuz için bir kahve molası verdik. Ben frappe içmeyi tercih ettim. Frappe ilk defa Selanik'te bulunmuş, buralara kadar gelmişken içmeden olmazdı. Garsona ne çeşit frappeniz var diye sorunca bir affalladı. Bizimki gibi çeşitleri yok ve su ile yapıyorlar. Eğer isterseniz süt ve şeker koyuyorlar. Çok samimi söylemek gerekirse, şurada tarifini verdiğim frappe çok daha güzeldi.






Dinlendikten sonra Kerameikos'a dışardan bakıp, bit pazarına gittik. Oraları gezdikten sonra daha önce rezervasyon yaptırdığımız ama sonra çok kötü yorumlar okuduğumuz için iptal ettirdiğimiz yer olan Omonia meydanına gittik. Hiç hoş bir yer değildi! Hemen buradan ayrılıp, buraların nişantası'sı olan Kolonaki'ye doğru yola koyulduk. Geçtiğimiz yolda Notes home diye bir dükkan ilgimi çekti ve hemen içeri daldım.

 Muhteşemler değil mi





Harika ev eşyaları satan, çok güzel bir yerdi...




Ve geldik Kolonaki'ye. gerçekten dedikleri kadar varmış. İnsanların, muhitin, mekanların kalitesi birden değişiverdi.Çok acıktığımız için önce birşeyler yedik. Çok gariptir ki, buralardaki mekanlar Atina merkeze oranla daha lüks ama daha ucuz. Yanii Yunanlarda da "turisti kazıkla" mantığı tam gaz hayata geçmiş durumda.


 Oturduğumuz mekanın tuvaletinden

Sıra sıra kafelerin olduğu harika bir sokak

Buraların güzel sokaklarından gezerek, Lycabettus Tepesi'ne çıktık.
Yolumuzda onyüzbin milyon tane basamak vardı. Gerçekten yorucu bir parkurdu, ama sonucu değdi. Bir füniküler yardımıyla en tepeye çıktık ve Atina'yı seyre daldık.
.
 Bunun gibi 4-5 basamak kümesi çıktık





Dönerken de son bir Ermou caddesinden geçerek otelimize vardık

Balkonumuzun manzarası

Atina gezimizi böylece noktalamış olduk.Çok görmek istediğimiz müzelerin bazıları erken kapandığı için giremedik maalesef. Yunanistan'ı gezmek istiyorsanız siestaları da göz önünde bulundurmanız gerekiyor.Pireyi de görmek istememize rağmen, zamanımız kalmadığı için gidemedik.

Atina güzel bir yerdi, ama beklediğim gibi değildi maalesef. Beklentilerinizi yüksek tutmayın ve sıcakta gitmeyin.

Selanik gezimizin yazısı çok yakında blogda olacak.

22 Eylül 2014 Pazartesi

Safir'in ve Pırlantanın Asil Buluşması Diva Tasarımlarında!


Bağlılığın ve sadakatin sembolü olan safir taşının  göz kamaştırıcı maviliği ve pırlantanın ışıltılı buluşması... 
Dünyada pahalı ve değerli taşlar arasında bulunan safir ışıltısı ve aydınlık görüntüsü onu eşsiz kılar. Tarih boyunca, kutsal bir koruyucu olarak kabul edilmiş safir taşı gök yakut ve kader taşı olarak da adlandırılır. 
Diva tasarımlarında safir ve pırlanta bir araya getirilerek çok şık takılara hayat vermiştir. Mücevherinizin şıklığını tamamlarken asil bir görüntüye sahip olmasını arzu edenlerdenseniz Diva Safir kolleksiyonu tercihiniz olabilir..


Diva Damla Safir Pırlanta Küpe 874 TL



Diva Damla safir pırlanta yüzük 624TL

*Basın Bültenidir

18 Eylül 2014 Perşembe

Atina 2. gün

Herkese Merhaba


Atina gezimizin 1. gününden şurada bahsetmiştim. 2. gün de şehrin en önemli bölgesi olan Akropol'e gitmeye karar verdik. Akropol'ün kelime anlamı şehrin en yüksek noktası demekmiş. Biz de fazla sıcak olmadan tapınakları görmek için erkenden yola koyulduk.

Yolda bir simitçi bulduk ve bir yoğurtçudan (evet burada zincir şeklinde yoğurtçular var) portakal suyu aldık.


Yoğurt doldurup, buradan üstüne istediğiniz şeyi ekliyorsunuz.

İsterseniz "hop on hop off" denilen şehirde sürekli gezen 2 katlı otobüslere binip, tün Atina'yı gezebilirsiniz.  Biz sokakları gezmek istediğimizden yürüyerek Akropol'e çıktık. 5 değişik yere girmek için olan biletten aldık ve hemen önemli tapınakların olduğu yerlere vardık.

En kapsamlı bilet,bu biletle 4 gün boyunca istenilen yere giriş yapılabiliyor.


 Bölgenin bir haritası











Mitolojiye göre, Atina kurulurken, tanrılardan Athena ve Poseidon karşı karşıya kalmışlar. Athena, mucize olarak yerden bir zeytin ağacı çıkarmış. Karşısındaki Poseidon ise yerden su çıkarmış. Halk koruyucu tanrıları olarak Athena'yı seçmiş ve buranın ismi Atina olmuştur.





İkinci durağımız da Akropol Müzesi oldu. Antik çağ eserlerini seviyorsanız, butlaka görmenizi tavsiye ederim.

 Akropoldeki Erechtheion Tapınağının dışındaki kadın heykellerinin orijinalleri



Üçüncü durağımız Zeus Tapınağıydı.



Ulusal bahçe (Atina'daki tek yeşil alan)


Parlamento binasının önünde her saat başı askerlerin nöbet değişimi olmakta. Komik kıyafetli askerler (pileli etekli, ponponlu ayakkabılı) seremoni eşliğinde nöbet devri yapmaktalar. Buradaki önemli nokta ise eteklerinde tam 400 pile bulunmaktaymış. bu da Osmanlı Devletinin tam 400 yıl egemenliği altında olduklarından, unutmamaları için yapılmış.

Aşırı yorulduğumuz için otelimizde biraz dinlendikten sonra akşam yemeği için Adrianou Caddesi'ne gittik. birbirinden güzel mekanları, hareketli nüfusuyla gerçekten çok hoşumuza gittik. Hayatımda yediğim en güzel balıklardan biriydi. Adamlar gerçekten bu işi biliyor.


 Enfes ekmekleri




 Yunan kahvesi sandıkları Türk kahvesi :)

 Rakı'mıza en çok benzeyen Ouzo (Barbayanni)
Caddeden bir görünüş

Gecenin sonunda, Monastraki meydanı üzerinden güzel bir yürüyüş yapıp otelimize vardık. Bü meydan her zaman aşırı kalabalık. Zenciler müzik yapıp dans ediyorlar. Her kesimden insanın olduğu bir meydan. Cami ve Akropolis gerçekten çok güzel duruyor gece ışıklarında. bu arada söylemeden geçemeyeceğim, Atina, camilerin ibadete kapalı olduğu tek Avrupa başkenti...

başka bir yazıda Atina 3. günde görüşmek üzere...



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...